Su candır

Son günlerde sabah uyandığımda bir rutinim oluştu. Gözlerimi açar açmaz ilk işim pencere kenarına gidip, bugün dışarıda yağmur, bir ümit kar var mı diye kontrol ediyorum. Gün, her zaman ki gün. Pırıl pırıl, tertemiz ama yağışsız bir hava. Belki de birçoğumuzun " Ne güzel mis gibi bir hava" diye içimizden geçirdiğimiz bir hava. ( Şehrimizde ki hava kirliliğini ayrı tutmak zorundayız sanırım ) 

Aslında hepimiz çok iyi biliyoruz; su candır. Doğaya, doğada yaşayan canlılara, bizlere. Su hayattır. Âlemin devamlılığı için olmazsa olmazdır. Birçok insanın ekmeğidir "Su".

Hasretle beklediğimiz yağmur ve kar, toprakta bulunan suyu emerek, gölleri, ırmakları ve denizleri doldurur. İnsanların su ihtiyaçlarını karşılamada önemli bir rol oynar. Toprağı nemlendirir ve bitkilerin büyümesine yardımcı olur. Kar ayrıca, insanların kışın sıcak kalmalarına yardımcı olur. Tarım faaliyetlerinin can damarıdır. 

Acaba damarlarımızı mı kuruttuk ?

Bu sene yağış bekliyoruz. Bir annenin gurbetten evladının dönüşünü beklediği gibi, bir genç kızın askerdeki nişanlısını beklediği gibi hasretle özlemle bekliyoruz. 

Yüce yaratana dua ediyoruz. Rabbim bizi kuraklıkla imtihan etme diyoruz. ( duaların gücüne inancımız sonsuz). Diyoruz da insanoğlu olarak üzerimize düşen görevleri de yapmıyoruz. Daha da kötüsü doğaya savaş açıyoruz. Doğanın dengesini bozacak her türlü eylemlerin içindeyiz. 

Doğal kaynakları tüketmeye devam ederek, iklim değişikliğine ve doğal ekosistemlerin bozulmasına neden olduk. 

Doğal kaynakların tüketimiyle insanlar için de doğal kaynakların azalmasına ve dolayısıyla insanların yaşam kalitesinin düşmesine neden olduk.

Oysa doğa insanların sağlıklarını korur ve çeşitli hastalıklara karşı koruma sağlar. Doğal çevre bitkilerin ve hayvanların yaşam alanlarını korur ve bu sayede çeşitli türlerin nesillerini devam ettirme olanağı sağlar. Doğa ayrıca insanların doğal kaynakları kullanmalarına ve bunları yenilemelerine yardımcı olur. Bu sayede insanlar doğal kaynakların çevre üzerindeki olumsuz etkilerini azaltarak doğayı koruma olanağına sahip olurlar. Doğa insanlar için aynı zamanda estetik ve ruhsal yararlar sağlar; doğal güzellikleri görmek ve doğada vakit geçirmek insanların stresini azaltır ve mutlu olmalarına yardımcı olur.

Artık zaman doğayla barışma, onunla dost olma, onu koruma zamanı. Bir de bugünlerde biraz TASARRUF.

Eskilerden duyduğum ve çok beğendiğim bir söz var. " Allah bir ülkenin yazını yaz, kışını kış etsin" derler.

İnşallah en kısa zamanda kışımız kış olur. 

Hayırlı haftalar diliyorum