Aktif yerel, bölgesel, yaygın ( ulusal ) gazete, radyo, TV’lerde görev yaptım. İletişim
Fakültesinde dışardan (misafir) okutmanlık yaptım. Medya alanında tam 55 yıl mesleğim ile
ilgili sempozyum, panel, oturumlara katıldım. Dile kolay; Birleşmiş Milletler ve Dünya
Sağlık Örgütü gibi uluslararası kuruluşlar tarafından yayınlanan güncel ve en yakın verilere
göre dünyada 55 yaşını bulmadan ölme oranı iki cinsiyet ortalaması yüzde 18’dir. Bu yaşı
bulmayan nesil kadar mesleki geçmişi olan biri olarak son 15 - 20 yılda taraflı, tarafsız her
türden medya o kadar değişti ki bunu ele almayı görev bildim.
Sevgili okuyucular. Son yıllarda o kadar çok öteleyen, kışkırtan, iğneleyici, duygu ve
düşünceye o kadar çarpık medya ile karşı karşıyayız ki toplum nezdinde medyaya olan inanç nerede ise sıfıra indi. Bu konuda kısa bir analizi, farklı tonlara göre analiz yapayım dedim.
Ana fikir: Bu konuda son on yıllardır bir argümanın arkasında sürükleniyoruz.
Örneğin:
1- Sosyal medyadan vereyim: “Dış güçler/emperyalistlerin iş birlikçileri, hainler” adı
altında durmak bilmeyen bir tartışma yıllardır devam ediyor. Amaç nedir? İç huzursuzluk ve
psikolojik harptir. Öyle ki, sonuçta saldırı herkese dönecek.” Retorik tekrarlar ile “Hepinize
sıra gelecek” tehdit algısı yaratma; doğrudan hitap ile (“arkadaşlar”); peşin hüküm (“sonra
sıra sizin ananıza gelecek”) kışkırtıcı vurucu duygusal tepki ile öfkeyi yükselten yazı, haber,
makale, videolar. Etki: Okuyucu ve izleyicide güvensizlik, öfke konularında birlik hissi
uyandırır; muhalif ideolojilerde güçlü yankı uyandırmak.
2- Farklı tonlarda yazılanlar:
a) Gazetecilik / daha ciddi daha nesnel bir duruma dönüşüyor. Bazı gazeteciler ve
yazarlar, “emperyalistlerin gündeminde bu var; tartışın” çağrısı yapıyor. Bu tür söylemler,
toplumsal tartışmayı provoke ederek psikolojik baskı yaratıyor. Bu durumun sonuçları
toplumun her kesimini etkileyebiliyor.
b) Keskin / iğneli orijinale yakın (sosyal medya) için etkili. “Emperyalistlerin
gündeminde var ‘Tartışın!’ diyorlar. ‘Sorunlarınızı tartışmak istiyoruz!’ diyorlar, sonra “sıra
annenize gelir.” Yani sıra hepinizin annesine gelecek. İşte psikolojik harp tam da budur.
c) Sakin, çağrı yapan ton (muhalefet/çağrı için). Dış güçlerin provoke ettiği
tartışmalara kapılmamak gerekiyor. Provokasyonun amacı toplumda kutuplaşma yaratmaktır; bunun farkında olarak sağduyulu, kanıta dayalı bir tartışma yürütmeliyiz.
3 - Sosyal medya için kısa (X (tweet) instagram) versiyon ’Tartışın’ diyorlar. Önce sizi
meşgul ederler, sonra saldırı herkese döner. Bu psikolojik harptir uyanık olalım.”
4 - Muhalif / cevap metni (bir gazeteciye veya yazara cevap olarak kullanılıyorlar)
Birçok yazar ‘emperyalistler tartışın’ diyerek dikkat çekiyor. Oysa sözlerin doğruluğunu
sorgulamalı, iddiaları somut kanıtlarla desteklemeliyiz. Suçlayıcı söylemler yerine şeffaf soru ve belgeler talep etmek, manipülasyona karşı en etkili savunmadır.
5 - İletişim taktikleri eğer amaç tepki yönetimi veya savunma ise:
• Net kaynak iste: “Bu iddiayı destekleyen somut belge veya örnek var mı?” diye sorun.
• Duygusal dilden kaçının; somut olay ve tarih verin.
• Kutuplaştırıcı anlatıyı kırmak için karşılaştırmalı örnekler ve şahsi hikâyeler kullanın.
• Güvenilir üçüncü tarafları (akademi, bağımsız raporlar) işaretleyin.
SONUÇ OLARAK Diyeceğim o ki:
Bugün her tartışmayı “emperyalistlerin oyunu, içimizdeki iş birlikçiler” diye
açıklamak, toplumu uyanık tutmak yerine uyuşturuyor. Gerçek tehlike, insanların düşünmeyi
bırakıp sloganlarla yönlendirilmesidir. Ülkeyi korumanın yolu, korkuya teslim olmak değil;
bilgiye, eleştirel akla ve dayanışmaya sahip çıkmaktır.
Medya ve sosyal ağlarda sıkça “dış güçlerin planı”, “emperyalistlerin oyunu” gibi
sözler duyuyoruz. Oysa kendi içinde barışık ve güçlü bir toplum, bu tür kışkırtmalara kapılmadan önce kanıt ister, sorgular. Gerçek vatanseverlik; paniğe değil, sağduyuya ve ortak akla yaslanmaktır.
Her haberi tartışırken şu üç soruyu sormak yeterlidir: “Bu bilgi kimin işine yarıyor? Kaynağı güvenilir mi? Bizi birleştiriyor mu, yoksa bölüyor mu?”
Bu tür metinleri TV yorumuna, sosyal medya paylaşımları, gazete haber ve köşe
yazıları veya kamu duyurusuna göre biçimlendirilmesi gerekir. Konuyu uzatabilirim ancak ne demek istediğimi sanırım aklıselim sahipleri anlamıştır.
*****























