Asgari ücret artışı ile ilgili görüşmeler bu hafta başlıyor. Konu ile ilgili çoğunlukla muhalefet partileri görüş açıklamaya başladılar...
Kimi, 30 bin, kimi 35 bin, kimi de 40 bin lira artış olsun istiyor.. Farzedelim ki 30 bin lira artış olsun. Ne olacak, asgari ücretliyi uçuracak mı bu rakam? Hayır.. Çünkü yeni asgari ücreti açıkladıkları anda ev kiraları 20 bin ile 25 bin lira bandına çıkacak...
Yani ha anan ölmüş, ha baban. 17 bin olmuş, 34 bin olmuş fark eden bir şey yok. Biz zarfa bakıp, mazrufu es geçtiğimiz sürece aynı yaşam ve geçim işkencesi sürüp gidecek...
***
Yeni asgari ücretle ilgili cumhur ittifakından bir partide açıklama da bulundu.
"ASGARİ ÜCRET VE EMEKLİ MAAŞLARINA REFAH PAYI EKLENSİN" İlk bakışta ne kadar hoş bir demeç değil mi? Refah payı verdin mi işlem tamam.
Daha ne istiyorsun, kır dizini şükret..! Dikkat ederseniz, bu kesime hak ettiği zammı vermeyip, refah payı kandırmacası ile susturacaklar, bildiğimiz klasik "SADAKA KÜLTÜRÜ"...
Kök maaş kısıtlı artacak, öbür dönem de bu rakamlar üzerinden kandırmaca devam edecek... Eskiler buna 'Sadaka-i Cariye' dermiş. Yani sürekli verilen otomatiğe bağlanmış sadaka türü. Yaşananlar da tamamen bu değil mi?
Emekliye bilmem ne zammı diye bağışta bulunuyorlar, 12.500 lira veriyorlar, ama kök maaş 10 binde çakılı duruyor...
Dar gelirli, asgari ücretli, emekli, yani fakir; pastadan hak ettiği payını istiyor. İnsan gibi yaşamak istiyor. Asla bir muktedirin cebinden sadaka istemiyor. Artık yeter, 'Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar' der atalar sözü...