Hiç düşündünüz mü ülkemizde kaç anne baba gerçekten bir çocuk yetiştirebileceğine inanarak bu yola çıkıyor.
Verilebilecek en büyük karar bu olmalıyken bu karara hayal boyutunda yaklaşılıyor. Hatta ve hatta evliliğindeki sıkıntıları bir bebekle çözebileceklerine inanan bir kesim de mevcut. Hal böyle olunca da gelinen noktaya pek de şaşırmamak lazım öyle değil mi?
Eskiler hep der ya biz kaç çocuk büyüttük hepsi de sapasağlam. Karnı tok altı temiz başını sokabileceği bir evi de var. Tamam tamam her şey yolunda (!)
Peki ya işin psikolojik boyutu?
Toplumumuza baktığımızda alelen ortada değil mi? Artan cinayetler, intiharlar, taciz, tecavüz…
Anne babalar dönüp kendimize bir bakmalıyız. Ben çocuğum için ne yapıyorum, ben bu topluma nasıl bir birey yetiştiriyorum, daha da önemlisi bir birey olmasına izin veriyor muyum?
Konumuzun en başına dönecek olursak , ne kadar hazırız? Hazır olmak için ne yapmalıyız? İşte birlikte tüme varıyoruz.
İlk adım : Anne baba olmaya önce psikolojik olarak kendinizi hazırlayın. Bunun geri dönülmez bir yol olduğunu unutmayın. Manevi gücünüzü tam anlamıyla toparlamadan çocuk sahibi olmaya yönelmeyin.
Hayatın ilk yıllarında çocukla kurulan duygusal iletişim , güven duygularını geliştirecek ve onun ileride bireyler arası iletişiminin temelini oluşturacaktır. Ebeveyn olmak hem zorlu hem de ödüllendirici bir yolculuktur.
Bu sürece bilinçli bir şekilde başlamak hem ebeveynlerin hem de çocukların mutluluğunu ve sağlığını destekler. İletişim, destek almak ve ebeveyn yaklaşımları bu yolculuğu keyifli ve anlamlı bir hale getirecektir.
Ve en önemlisi İlk adımı tamamlamadan ikinci adıma asla geçmeyin.
***