Mutlu olmanın peşinden koşarken mutluluğun ne demek olduğunu hiç düşünmüyoruz değil mi? Hayattan beklentilerimiz , sosyal ilişkiler , fiziksel sağlık mutluluk algısını şekillendirir. Genellikle mutluluğu beklentiler ve yaşam koşulları arasındaki uyumda buluruz. Geçmişte öğrendiğimiz deneyimler ve geleceğe dair umutlu bakış açısı mutluluk hissini daha da güçlendirir. Mutluluk büyük ölçüde sosyal bağlardan etkilenir. Sevgi dolu bir aile…
Ebeveyn olarak mutlu bir birey yetiştirebilmek için neler yapabiliriz Çocuk, Ergen , Yetişkin Danışmanı Psikolog Melek Pıtır ‘ a sordum.
• Mutlu bir aile ortamı nasıl oluşturulur? Bireylere düşen görev ve sorumluluklar nelerdir?
Mutlu bir aile ortamı oluşturmak sevgi, saygı ve ortak bir çaba gerektiren süreçtir. Elbette her bireyin bu ortamda kendi sorumluluğunu benimserken başkalarına karşı sorumluluğunu yerine getirmesi de önemlidir.
İletişim ise en değerli noktalardan biri. Her bireyin hislerini, düşüncelerini ve ihtiyaçlarını açıkça dile getirebilmesi gerek. Birbirini saygılı bir şekilde dinlemek ve anlayışlı olabilmek , farklı duygusal ihtiyaçlara, yaşanılan zorluklara ve yolunda gitmeye durumlara karşı empati göstermek, sabırlı ve esnek olmak herkesin duygusal olarak güvende hissetmesini sağlarken aynı zamanda zor durumların üstesinden gelmeyi kolaylaştırır. Bazen iletişimdeki farklılıklar çatışmalara yol açabilir. Aile üyeleri çatışmalara çözüm odaklı yaklaşabilmeli ve birbirine karşı saldırıya geçmeden sorunları konuşarak çözmelidir. Duygusal güven demişken güven temel taşlardan biridir. Ailedeki bireyler birbirlerine güven vermeli, tutarlı ve dürüst olmalıdır.
Birlikte vakit geçirmek bağları güçlendirmek için önemlidir. Birlikte yemek yemek, oyun oynamak ya da sadece sohbet etmekte olabilir. Bireylerin birbirine yakın hissetmesini sağlar. Aile demek zor zamanlarda birbirine en yakın ve en güçlü destek kaynağı demektir. İhtiyaç anında, mutsuz veya stres altında olunan zamanlarda diğerlerinin yanında olduğunu hissettirebilmesi lazım.
Ailede herkesin bireysel ihtiyaçları vardır. Kendi ihtiyaçlarınıza saygı göstermek, kendinize zaman ayırmak başkalarına da daha sağlıklı bir şekilde yardım edebilmenizi sağlar. Sevgi, saygı ve takdir gösterilmesi herkesin kendini değerli hissetmesini sağlar. Güzel bir söz, küçük jestler ve takdir aile bağlarını güçlendirir.
Her aile üyesi evin düzeni ve günlük yaşam için sorumluluk taşımalıdır. Ev işleri, çocuk bakımı ya da yemek...Herkesin katkıda bulunması aynı zamanda sorumlulukların eşit paylaşımı aile içindeki yükü hafifletir. Kendi değerlerinizin, ortak hedeflerinizin ve geleneklerinizin olması bunlar etrafında birleşebilmeniz tüm aileyi bir arada tutar.
Bahsettiğim noktaları yerine getirebilmek ailenizi daha sağlam temeller üzerine inşa etmenize yardımcı olabilirken aile içindeki mutluluğunuzu pekiştiren adımlardan olabilir.
- Hangi durumlarda uzmandan destek almalıyız ?
Uzmanlardan destek almak, yaşadığınız zorluklarla başa çıkabilmek ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için önemli bir adımdır. Ancak bazen insanlar bunu erteleyerek hatta gereksiz olduğunu düşünerek tek başlarına çözme yoluna girebilir. Oysa bazı durumlarda profesyonel destek almak sorunlarınızı daha hızlı ve etkili bir şekilde çözümlemenize yardımcı olabilir. Destek alınması gereken durumlara yönelik bazı öneriler şunlar olabilir:
Hayatınızda stres, korku ya da kaygı gibi duygusal durumlar yaşamaya başlarsanız, kayıp sonrası yoğun üzüntü ve uzun süreli depresyon söz konusuysa, aile veya evlilik içindeki ilişkilerde çatışmalar varsa, zorluklarla başa çıkmakta zorlanıyorsanız, alkol-sigara-uyuşturucu veya teknoloji gibi bağımlıklarınız varsa, geçmişte yaşadığınız travmalar veya zorlayıcı deneyimleriniz söz konusuysa örneğin istismar, kaza ve savaş gibi, uzun süredir devam eden uykusuzluk problemi yaşıyorsanız, kendinize ya da başkalarına zarar verme düşünceleriniz hakimse, öfke patlamaları ya da kontrolsüz davranışlar yaşıyorsanız, büyük yaşam değişiklilerine uyum sağlayamıyorsanız örneğin iş değişikliği, taşınma, boşanma gibi durumlarda bir uzmanla çalışmak daha sağlıklı, mutlu ve tatmin edici bir yaşam sürmenize olanak tanır. Kendinizi lütfen ihmal etmeyin.
- Ebeveynlikte bizi hangi sorunlar bekliyor? Çözüm önerileriniz nedir ?
Ebeveyn olmak, kendimizi hazır hissetmezken en iyisini yapmak için çabaladığımız bir deneyimdir. Mükemmel olmak değil sevgiyle ve samimiyetle her gün daha ileriye gitmeye çalışmak önemlidir. Her çocukla birlikte ebeveyn olarak da yeniden doğarız bu yolculuk hiç bitmezken bizim de onlarla birlikte büyüdüğümüz, kendimizi keşfettiğimiz, kendimizle yüzleştiğimiz, kaybolmuş hissedebileceğimiz hatalarla ve öğrenmelerle dolu bir serüvendir. Bu süreçte çeşitli sorunlarla karşılaşabiliriz. Bebeklik döneminde en büyük sorunlarda biri beslenme alışkanlıkları ve uyku düzenidir. Ebeveynler için oldukça zorlayıcı olabilir. Sabırlı olup belirli bir rutine sadık kalmak, sakinleştirici teknikler kullanmak örneğin hafif bir müzik ya da masaj, açlık tokluk durumlarına dikkat etmek ve bebeğin güvenli bağlanma ihtiyaçlarını karşılamak gerek. Her bebeğin gelişim süreci farklıdır, kendine özgü hızda ilerler kıyaslama yapmaktan kaçınmalıyız.
Çocuklar büyüdükçe, bağımsızlıklarını kazanmaya çalışırken bir anda ebeveynlerinin sınırlarıyla karşı karşıya kalırlar ve bu sınırlar test edilmeye başlanır. Burada ebeveynlerin tahammül ve sabır seviyeleri zorlanır. Ebeveynlerin kararlı fakat sevgi dolu olması, sınırları açıkça belirtmesi ve tutarlı şekilde uygulaması mühim. Tabi ki çocuklarının ne hissettiğini de onlara yansıtmaları lazım.
Okul çağına gelindiğinde ebeveynleri yeni bir süreç bekliyor. Öğrenme sürecinde yaşanan zorluklar, arkadaş ilişkilerindeki sıkıntılar veya okulda yaşanan stres bu dönemde karşılaşabilecek durumlar. Öğrenme güçlüklerinde çocuğa farklı öğrenme yöntemleri sunmak, okul ile sürekli iletişim halinde olmak, sosyal ilişkilerde yaşanan sorunlarda çocuğa açık ve cesaretlendirici sohbetler yapmak ayrıca sosyal becerilerini geliştirmek adına rehber olmak gerekmekte. Aile içindeki sevgi dolu ortam ise çocuğun özgüvenini kazanıp kendini güvende hissetmesindeki kritik noktadır.
Ergenlik dönemi, çocuklarının kimliklerini keşfetmeye çalıştığı, iniş ve çıkışların olduğu, bağımsızlık talebinin arttığı bir dönemdir. Ebeveynler çocuklarıyla sağlıklı iletişim kurmakta zorlanabilirler. Sağlıklı iletişim kurabilmek için onları dinlemek, yargılamadan ne hissettiklerini anlamaya çalışmak, kimlik arayışına saygı göstermek, güvenli bir alan sunmak, özgürlüğünü kısıtlamadan rehberlik etmek, arkadaş ilişkileri hakkında konuşmak, sınır koyarken açık ve net olmak bu dönemde faydalıdır.
Ebeveynlik süreci boyunca bir çok ebeveyn zaman zaman yetersizlik hissi yaşayabilir, çocuklarına karşı tükenmiş hissedebilir. Ebeveynlerin de kendine zaman ayırması çocuklarına daha sağlıklı bir şekilde rehberlik etmesini sağlar.
Ebeveynlik her yaş döneminde yeni zorluklarla dolu bir yolculuk. Her aşamada çocuğun ihtiyaçlarına uygun destek sunup onları sevgiyle ve sabırla yetiştirmek bu süreci sağlıklı bir şekilde atlatmanıza yardımcı olur.
Bir sonraki yazımda gebelikte annenin yaşayabileceği psikolojik sorunlar nelerdir, gebelikte ebeveynler arası iletişim nasıl olmalıdır Çocuk, Ergen , Yetişkin Danışmanı Psikolog Melek Pıtır ile bu konulara değineceğiz. Sorularımızı bizi kırmayıp cevapladığı için çok teşekkür ederiz.
Sevgiyle kalın.
BÖYLE saçma sapan bir yazımı olur. devrik cümleler imla hataları ile dolu ayrıca burada bir psikologun reklamı yapılmış.