Konya Eczacı Odası Başkanı Koru'dan İlaç Fiyat Kararnamesi isyanı

Konya Eczacı Odası Başkanı Uzm. Ecz. A.Hakan Koru, "Zor bir ekonomik dönemden geçmekte olan Eczacılar için İlaç Fiyat Kararnamesi kademelerinde güncelleştirme şart! Güncelleştirme yapıldığı takdirde biz eczacılar artık ilaca zam istemiyoruz!" dedi.

Konu ile ilgili oda yönetim kurulu adına bir açıklama yapan Koru, 1984 yılında yürürlüğe giren ve 2009 yılına kadar ara ara düzenlemeler yapılan İlaç Fiyat Kararnamesi'nde 13 yıldır değişiklik yapılmadığına dikkaat çekerek, düzenleme yapılmaması halinde eczacıların mesleklerini yapamayacak duruma geleceğini söyledi.

Koru, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntılar ne yazık ki büyük endişe ve umutsuzluk oluşturmaktadır. Bu sıkıntılardan küçük esnaf ve sabit gelirli vatandaşlar fazlasıyla etkilenmektedir. Personel maliyetleri, sigorta giderleri, kira, kırtasiye, elektrik, su, doğalgaz, internet ve telefon gibi gider kalemlerinde artış,  ne yazık ki aldı başını gitti. Enflasyonist bir ortamın her türlü sıkıntısı biz eczacıları da fazlasıyla etkilemektedir. Ancak bu sorunların üzerine eczacıların yapısal sorunları da eklenince mesleklerini yapamayacak derecede zor durumlar oluşmaktadır.

Ülkemizde ilacın fiyatlandırılması 1984 yılında yürürlüğe girmiş olan ilaç fiyat kararnamesi ile yapılmaktadır. O günden 2009 yılına kadar ara ara düzenlemeler olmakla beraber bu yılki güncellemeye kadar 2009’dan beri tam 13 yıl değişiklik olmamıştır.

Bu teknik bir konu olmakla beraber vatandaşımızın anlayabilmesi için bir miktar bilgilendirmede yarar olduğunu düşünüyorum. Eczacıların kârları aşağıdaki gösterilen tablodaki kademelere göre belirlenmektedir. 1.Kademe : 10 TL/ye kadar olan kısım (10 TL dâhil) 2.Kademe : 10-50 TL arasında kalan kısım (50 TL dâhil) 3.Kademe : 50-100 TL arasında kalan kısım (100 TL dâhil) 4.Kademe : 100-200 TL arasında kalan kısım (200 TL dâhil) 5.Kademe : 200 TL üstünde kalan kısım.

Kademeler yükseldikçe eczacı kar oranları azalmaktadır. Ne yazık ki yıllardır bu kademelerde hiç bir güncelleme yapılmamış ve her gelen zam ilaçların üst kademelere taşınması gibi bir sonuç doğurmuştur. Bunu bir başka şekilde ifade etmek gerekirse her gelen zam eczacının brüt kârını aşağıya çekmektedir. 2004 yılından bu yana kademeler hiç bir şekilde değiştirilmemiştir. Bu tablodaki rakamlar anlamlarını yitirmiştir. Dikkat edilecek olursa geçen zaman içinde 1. Kademe tamamen yok olmuştur.

8 Temmuz 2022 tarihinde İlaç Fiyat Kararnamesi’nde bir değişiklik olmuştur. Ancak yine fiyat kademeleri ile ilgili hiç bir güncelleme olmamış ve ortalama yüzde 2’lik eczane kârlılık artışı olmuştur.  Ama  son gelen yüzde 25’lik fiyat artış ile bu iyileştirmede yok olup gitmiştir. Başta belirttiğim üzere genel giderlerdeki artış çok büyüktür. Bu düzenlemenin kabul edilebilir bir tarafı yoktur.

İlaç zamları sadece ilaç üreticisine yaramaktadır. İlaca her gelen zam eczacıyı daha da işin içinden çıkılmaz bir pozisyona düşürmektedir.

Biz eczacılar artık ilaca zam istemiyoruz!!!

Yetkililerin yukarıdaki tabloyu muhakkak enflasyon oranında veya ilaca gelen zam oranında güncellemesi gerekmektedir. Sürdürülebilir bir durum ne yazık ki kalmamıştır. Kesintisiz hizmet veren eczacılara son İFK güncellemesi revâ olamaz. İlgili bakanlıkları göreve davet ediyorum. Eczacının feryadına kulak verin.

Dayanacak gücümüz kalmadı!!!

İkinci bir konu ise şudur. Ne yazık ki artık her reçetede vatandaşa çok büyük ilaç fiyat farkları çıkmaktadır. Emeklilerin, çalışanların ödeyebilecekleri rakamların çok uzağında âfâki fiyat farkları günden güne artmaktadır. Vatandaşın artık ilaca ulaşamama tehlikesi ile karşı karşıya kalmak üzereyiz.

Özetle ilaç fiyatlandırma ve referans ilaç mekanizmalarının tekrar değerlendirilmesi ve her ne pahasına olursa olsun yeniden yapılandırılması elzemdir. Elbetteki devletimiz ilaç israfının ve maliyetinin önüne geçmek için gerekli tedbirleri almalıdır. Ancak halk sağlığını tehlikeye atacak matematik hesaplarının yapılması, telafisinin mümkün olamayacağı sorunları yanında getirecektir.

Şeyh Edebali, Osman Gazi'ye "Ey oğul, insanı yaşat ki, devlet yaşasın" diye öğüt vermiştir. Bu düsturu hiçbir zaman unutmamalıyız."