Bektaş: EYT'liler kandırılmak değil, çözüm istiyor

CHP Konya İl Başkanı Bektaş, iktidarın EYT'lileri yıllardır oyaladığını belirterek, emeklilikte yaş bekleyen milyonlarca insanın artık çözüm istediğini söyledi

CHP Konya İl Başkanı Barış Bektaş, "22 yıldır hak mücadelesi veren emeklilikte yaşa takılanlar lütuf değil, kazanılmış haklarını istiyorlar" dedi.

Konya'da Gedavat Parkı'nda Türkiye genelinde eş zamanlı yapılan basın açıklamasına, CHP Konya İl Başkanı Barış Bektaş ile birlikte il yönetim kurulu üyeleri, ilçe başkanları, kadın kolları ve gençlik kollarının yanı sıra Atatürkçü Düşünce Derneği (AAD) Konya Şube Başkanı Sinan Düzenli, DİSK Konya Temsilcisi Mustafa Tamer, Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Özgür Ulaş Yiğit katılarak destek verdi. 

Emeklilikte Yaşa Takılanların (EYT) 22 yıldır hak mücadelesi verdiklerini hatırlatan Bektaş, “EYT'liler 22 yıldır anayasal hakları olan emeklilik haklarının verilmesini istiyorlar. Kısacası Emeklilikte Yaşa Takılanlar lütuf değil kazanılmış haklarını istiyorlar. 1999 yılında yapılan değişiklikler ve sonrasında 2008 yılında yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Yasası ile emeklilik yaşı ve prim ödeme gün sayısı kademe kademe arttırıldı. Ve bunun neticesinde ülke tarihinin en büyük hak gaspı ortaya çıktı. İlk sigorta girişi 9 Eylül 1999 öncesi olup, emeklilik için gereken sigortalılık süresi ve prim gün sayısını doldurduğu halde, çalışanların emeklilik hakkı elinden alındı, uzun yıllara ötelendi. 1998 yılında işe giren bir işçi 2023 yılında emekli olma hakkına sahipken,1999 yılında çıkarılan bir yasa ile emekliliğinin 15 yıl sonraya, 2038 yılına ertelendi. Emeklilikte Yaşa Takılanlar, yaş engelinin ardından bir de AKP-MHP engeline takıldılar. CHP olarak bu mağduriyete ne zaman son vermek istesek, karşımızda AKP-MHP ittifakını gördük. Emeklilikte Yaşa Takılanların mağduriyetine son verilmesi için verdiğimiz tüm kanun teklifleri her seferinden AKP-MHP oylarıyla reddedildi. EYT mağdurlarına devlet daha gençsin emekli olamazsın diyor. Öte yandan işverenler sen yaşlısın sana iş veremem diyor. Bu ülkenin birer yurttaşı olan vatandaşlarımıza devlet adeta sen yoksun diyor. Emeklilik hakkı elinden alınan ve halen çalışmak zorunda olan yurttaşlarımız ise iş cinayetlerinde can vermeye devam ediyor. 2013 yılından bugüne emeklilik yaşı gelmiş olduğu halde emekli olamayıp çalışan 2 binden fazla işçi, iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Bir başka deyişle EYT mağdurlarının payına sadece açlık değil, iş cinayetlerinde can vermekte düşüyor. AKP Genel Başkanı Erdoğan geçmişte ne demişti? ‘Ülke ekonomisini çökertmeye dönük nasıl bir adım olduğunu herkes kabul edecek ve bunun karşısında durmaya başlayacaklar.’ Erdoğan emeklilik hakkını isteyen vatandaşlarımızı ülkeye yük olarak görüyor ve ekonomiye zarar vermek istediklerini söylüyor. Bir gecede dolar milyarderi yaptığı yandaşlarına hazine garantili faizle hayat vaat ediyor, öte yandan kendi vatandaşına emekliliği hak olarak görmüyor. Erdoğan ayrıca; ‘38 yaşında emekli olan biri 40 sene devletten maaş alacak. Böyle bir uygulama olamaz’ ’diyordu. Peki, o halde kendisi neden 1 Nisan 2000’den itibaren, yani 46 yaşında emekli maaşı almaya başladı? Yine Erdoğan EYT’lileri hedef alırken ‘İskandinav Ülkeleri’ bu modelle battı diyordu. Oysaki İskandinav ülkelerinin ‘Emeklilerine en iyi yaşam koşullarını sunan’ ülkeler olduklarını bilmiyordu” dedi.

Bektaş, emeklilerin asgari ücretin altında aldıkları aylıkla açlık sınırı altında yaşadıklarına dikkat çekerek, “Türkiye’de yaklaşık 7,9 milyon emekli asgari ücretin altında aylık alarak açlık sınırının altında yaşıyor. 4 milyondan fazla emeklimiz geçinebilmek için ya bir iş arıyor ya da bir işte çalışıyor. Devletine 40 yıl hizmet etmiş bir emekli ise en çok tükettiği ürün olan kuru ekmeğe muhtaç yaşıyor. Umut tacirliği yapan AKP iktidarı bugüne kadar her defasında EYT mağdurlarının hayalleri ile adeta alay etmeye devam etti. Daha birkaç ay önce hatırlayalım ne diyorlardı? İktidarın havuz medyası her gün müjde üstüne müjde veriyor, EYT sorunu çözülüyor diyordu. İktidar yetkilileri, sorunun çözümü için çalışma başlattık diyordu.  En sonunda ise ne dediler? ‘Böyle bir gündemimiz yok, çalışmamız yok.’ EYT’liler artık kandırılmak istemiyor, mağduriyetlerinin çözülmesini bekliyor. EYT’liler kendilerine yönelik devletin ekonomisine zarar verecek güçler olarak görülmek değil, hakkı olan emeklilik hakkını istiyor. EYT’liler insanca yaşamak için 22 yıl önce gasp edilmiş, ellerinden alınmış haklarının kendilerine iade edilmesini istiyor. EYT’liler emeklilik çağında olmasına rağmen çalışmak zorunda kalıp, iş cinayetlerinde can vermek istemiyor. EYT’liler bu ülkenin bir yurttaşı olarak kamusal sağlık haklarından yararlanmak istiyor.  EYT’liler bu ülkenin birer yurttaşı olduklarının iktidar tarafından kabul edilmesini istiyorlar. Kendi deyimleri ile Edirne’den Kars’a, Dünya’dan Mars’a diyerek artık bu mağduriyete son verecek yasanın çıkmasını istiyorlar. EYT’liler kendilerini yok sayan, inkâr edenlere karşı seçimi bekliyor. EYT’liler artık yeter diyor, Oyalanmaktan, haklarımızın gasp edilmesinden yorulduk diyor. Kendilerini inkâr eden bu iktidardan kurtulmak için gün sayıyor. Kendi emeklerini ve alın terini bir avuç yandaşa peşkeş çeken iktidara hesap sormak için sandığın bir an önce gelmesini istiyor. EYT’liler partimiz CHP’nin iktidarını dört gözle bekliyor ve bu mağduriyete CHP iktidarında son verileceğini biliyor. Türkiye’nin dört bir yanından EYT’li yurttaşlarımız için atılması gereken adımları bir kez daha dile getiriyoruz.  EYT’lilerin geçmişe dönük emeklilik hakları verilmeli, 22 yıllık bu hak gaspına bir an evvel son verilmelidir.  En düşük emekli aylığı asgari ücrete eşitlenmelidir.  Emekli aylıkları iyileştirilmeli, aylık bağlama oranları eski düzeye çekilmeli, güncelleme katsayısında milli gelir artışının tümü dikkate alınmalıdır. Emeklilerimizin yıllardır beklediği intibak yasası derhal çıkartılmalı ve emekli aylıkları arasındaki eşitsizliğine son verilmelidir” şeklinde konuştu.