20-25 ve daha üzeri yıllardaki Uluslararası Nasrettin Hoca festivalleri çok daha zengin programlarla kutlanır ve daha muhteşem olurdu.
Mizahımızın dünyaca ünlü ismi Nasrettin Hoca adına Akşehir’de ilk kez 1959 yılında düzenlenen şenlikler, daha sonraları uluslarası platforma taşınarak, dünyanın bir çok ülkesinden gelen katılımcılarla kutlanır ve ülke genelinde yankı bulurdu.
Gerek Konya basınından ve gerekse ulusal basından Ankara’dan İstanbul’dan Akşehir’e 40-50 gazeteci gelir bu törenleri 3-4 gün boyunca burada kalır, gece gündüz programları izlerdi. Yapılan haberlerde hemen hemen tüm gazetelerde geniş yer bulurdu.
Özellikle Nasrettin Hoca’nın Akşehir Gölü’ne yoğurt çalma haberi tüm ulusal gazetede, hatta çoğunda birinci sayfada yer alırdı.
Bizler gazetelere haber yetiştirmek için adeta yarışırdık. O zaman ne internet var, ne faks. Fotoğrafları otobüsle Ankara’ya, ya da İstanbul’a gönderir, haberleri de PTT’den “ödemeli basın” diye arayıp telefonla yazdırırdık.
Tiyatroda “Nokta ile virgül” tiplemesinde “nokta”yı canlandıran Abdullah Şahin o yılki festivalde Nasrettin Hoca’yı canlandıracaktı. Nasrettin Hoca’nın göle yoğurt çalacağının bir gün öncesi, biz öğle yemeğinde, Abdullah Şahin’e “hocam göle yoğurt çalmak için isterseniz bir prova yapın” dedik o da bize “gayet iyi olur” dedi. Kendisini, diğer gazeteci arkadaşları da atlayarak o zaman Hürriyet Haber Ajansı muhabiri rahmetli Ali Akgül’le birlikte festival heyetinin bize tahsis ettiği belediyeye ait arabayla Akşehir Gölü’ne getirdik. Burada hazırlanan iskelenin etrafına oradaki vatandaşlarına toplayıp Nasrettin Hoca’ya göle yoğurt çaldırdık. Bizde fotoğrafları çektik. Akşehir’e geldiğimizde hemen otogarın yolunu tuttuk. Ben de Ali’de filmleri İstanbul arabasına verdik. Bizim çektiğimiz filmler İstanbul’da gazetelerin merkezlerine ulaştığında, benim ve Ali’nin dışında diğer gazeteci arkadaşlar daha yeni fotoğraf çekecek ve onları akşam otobüse verecek, ama ertesi günkü gazetelere yetişmeyecekti. Öyle de oldu.
Ertesi gün tabiki Milliyet’te ve Hürriyet’te bizim haberler 1. sayfada. Diğer gazetelerde haber ya yok, ya da fotoğrafsız iç sayfada küçük bir yerde yer almış.
Bize bunun sırrını soran o zaman Güneş Gazetesi’nin Konya büro şefi olan rahmetli İhsan Kayseri’ye durumu anlatınca “bize puşsunuz oğlum” diyerek bozuk atmıştı..
Akşehir Uluslararası Nasrettin Hoca Festivaline o zaman Türkiye’nin en ünlü sanatçıları katılırdı. Bir çok ülkeden gelen sanatçılar, folklor ve halk dans ekipleri gösteriler yapardı. Ayrıca Milli Piyango çekilişlerini Akşehir’de yapar, bunu da TRT televizyondan naklen yayınlardı.
Anlayacağınız Akşehir’de dolu dolu adı üstünde bir festival yapılırdı. Konya başta olmak üzere bir çok ilden akın akın insanlar Akşehir’e gelirdi.
Şimdi böyle dolu dolu bir festival yapmak için Akşehir’i yönetenler işi ciddiye mi almıyor, yok sa başka bir neden var bilmiyorum. Bilinen tek bir gerçek var ise, son yıllarda yapılan Nasrettin Hoca Festivallerinin sadece “yapılmış olmak için yapılmış” olduğu ve gayri ciddi bir organizasyondan öteye gitmediği.
Akşehir’in kültürü, sanatı, turizmi ve tanıtımı için çok önemli olan Uluslararası Nasrettin Hoca Festivalinin bundan sonraki yıllarda eski görkemli günlerine kavuşması tek dileğim…